ATEİSTLERLE TARTIŞMAK DOĞRU MU ?

Zeka seviyesi, üst düzey düşünme kapasitesi, eski kavimlere göre, özellikle son yüzyıl, ayrıca son 30 yılda daha da artarak ileri derecede gelişmiş olan final neslinden bir kısmının ibretlik durumu, yok olma korkusunun verdiği karamsar ve soğuk ruhsal yapısı,
 
Son yıllarda baş döndürücü bir hızla ilerleyip gelişen, bilim ve teknoloji ışığında ortaya çıkan kainat mucizelerine rağmen,150 yıl öncesine ait yetersiz, geri kafaların, geri teknolojisi ürünlerinin yanılttığı sözde bilimsel verileri referans gösterip,
 
Alemlerin Rabbine, yeryüzü ve uzayın yegane tasarruf sahibine, mutlak irade kudretine inanmamayı inanclaştırma inatlaşmasının ortaya çıkardığı kibirli duruşun bir cezası olabilir mi?
 
Bunlar iki kısma ayrılır, birinci kısım;
İçlerindeki insansı özün az da olsa bilincine varıp, acaba yanılıyorsam, ya dedikleri doğruysa deyip, arayışa girme, öğrenmeye açık, karşısındaki insanlar konuşurken onları dinlemeyerek, beyninde tuttuğu hazır şablon bilgileri anlatma heyecanıyla sabırsızlıkla bekleyen değil, muhatabını efendilikle, dikkatle, sabırla dinleyen saygı ve sevgi çerçevesinde tartışanların olduğu kısımdır.
 
Bunlar, inşaAllah Allah’tan hidayet talebinde bulunur.İnşaAllah, Allah onlara hidayet verip rahmetiyle buluşturur.
 
İkinci kısım;
Kendisini ,evrimini tamamlayamamış bir maymun gibi zanneden, ”Allah kesinlikle yoktur” demek suretiyle, kestirip atan, İnananların kutsal değerlerine küstah ifadelerde bulunmak suretiyle, sinir uçlarına dokunup sabırlarını test eden tavırlarla konuşan,
 
İnsan özünün, merhametsel, sevgisel duyguların oluşturduğu kalp sahasını, sadece hayvani duygularla doldurup, kalpten bağımsız hareket etmek suretiyle, sadece kısıtlı beyniyle düşünen, bir damla sudan oluştuğunu unutup, uzayda kapladığı yerin çapını düşünüp idrak edemeyen, düşünürken dümdüz düşünüp, ”kalp & beyin” ikilisinden oluşan ”düşünsel senkronizasyon” hakimiyetini kullanamayanların oluşturduğu kısımdır.
 
Onlar yazılımlarını, işletim sistemlerini, virüs tehditlerine karşı korumadıkları için bedel ödüyorlar. Onların, taassub, bağnazlık ve vurdumduymazlık üzerine kurulu bu kişisel bozukluk durumu, tamamen psikolojiktir.
 
Özellikle dinini araştırmayı seven genç müslümanlar, bunlarla tartışmaya çok meraklı olup, Allah’ın varlığını bunlara ispat etme görevini üstlenmişler.
 
Yok böyle bir şey!
 
Dinin tevhidsel orjinalliğini aramak, araştırmak başka, Ateistlere Allah’ın varlığını ikna etme çabası çok başka şeylerdir.Unutulmamalıdır ki son nebiye, Allah Rasulü’ne verilen misyon, Allah’a inanmayan değil, inanan, ancak O’na ortak koşan putperestleri ,kontrollü olarak, kontrolü Allah’ın elinde olan dini, belli hesap ve ölçülerle, indirilen ayetlerle islah etme çabasıdır.
 
”İkinci kısım ateist” tartışmalarıyla geçirilen vakitler, Kur’an üzerine tefekkürü gerektiren zamanların kaybedilmiş kredisidir.”İkinci kısım ateist”lerle tartışmanın dezavantajı,karşılıklı tartışmaların verdiği haklı çıkma çabası ,ego patlamalarına,yada şampiyonluk açlığı yaşayan futbol takımlarının taraftarları gibi, moral bozukluğu yaşatıp uykusuz geçecek gecelerin, hem maddesel, hem de psikolojik zararlarıyla başbaşa bırakacaktır.
 
”Beyinsiz kalp hurafe bataklığına, kalpsiz beyin ateizm çukuruna düşürür”
 
Manen körleri de sapıklıklarından doğru yola iletemezsin. Ancak teslimiyet göstererek âyetlerimize iman edebileceklere duyurabilirsin.(30/53)
Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s