KUR’AN’I ALLAH MI AÇIKLAR RESULÜ MÜ?

Kur’an-ı Kerim, Kendisinden Başka İlah Olmayan Alemlerin Rabbi Yüce Allah tarafından bizzat açıklanıp tefsir edilmiş bir halde indirilmiştir. O halde Kur’an-ı Kerim’i peygamberimiz açıklamıştır ya da hadisler Kur’an’ın açıklamasıdır inanışı nereden gelmektedir?
 
Yüce Allah Kur’anda bu konuyu detaylıca açıklamıştır.Yani fetvayı veren Alemlerin Rabbidir ”Beyan etmek” fiili Kur’an’da açıklama ya da detay detay tefsir etme anlamına mı geliyor? yoksa gerçeği açığa çıkarma, gizlememek anlamına mı gliyor? isterseniz Kur’an’ı genel olarak tarayıp analiz edelim.
 
(Nahl 44) Bil beyyinâti vez zuburi, ve enzelnâ ileykez zikre ”li tubeyyine” lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn
 
Apaçık mucizelerle ve kitaplarla gönderildiler. Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için ve düşünsünler diye, sana da bu Kur’ân’ı indirdik. (Nahl/44)
 
Biz bu kitâbı sana sadece, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi ”insanlara açıklayasın” ve iman eden bir topluma da rehber ve rahmet olsun diye indirdik. 16.Sure/Nahl/64
 
Yukarıdaki iki ayette geçen arapçası (li tubeyyine) türkçesi ”açıklayasın” fiilini, tefsir edip detaylandırma manasında anlayıp burdan yola çıkarak Kur’an’a bir bütün olarak bakılmadan, konuyla ilgili diğer ayetleri de tarayıp araştırmadan, Kur’an-ı Kerim’i Resulün açıkladığı inancı malesef yaygınlaşıp, müslümanların büyük çoğunluğunun tabi olduğu geleneksel mezhep öğretilerinde kalıcı bir şekilde yerini alarak hafızalara da bu şekilde kazınmıştır.
 
Ancak Kur’an’a bir bütün olarak bakıldığında bunun doğru olmadığı Kur’an’ın başından sonuna kadar sık sık zikredilen apaçık bir kitap olma özelliği ve Kur’an’ın birbirini tefsir eden ayetlerle örgü gibi örülüp Rabbimiz Yüce Allah’ın bizzat kendisinin tefsir edip açıkladığını yukarıdaki ayeti konuyla ilgili diğer ayetlerle karşılaştırma yapmak suretiyle göreceğiz. Beyan etmek iki anlama gelen bir kelime olup türkçeden de kulağımıza aşina olan örneğin, ”mal varlığı beyanı”, yani mal varlığını beyan etmek bildirmek, gizlemeyip açıklamak. 16.Sure/Nahl/44. ve 64. ayetinde geçen (li tubeyyine) türkçesi ”açıklayasın”ı 3.Sure/Al-i İmran/187 ayeti tefsir etmektedir.
 
“Allah, kendilerine kitap verilenlerden kesin söz aldığında şunları söyledi: ‘O Kitabı insanlara kesinlikle ”açıklayacaksınız ve asla gizlemeyeceksiniz”. Ama onlar Kitabı arkalarına attılar ve karşılığında geçici bir bedel aldılar. Aldıkları o şey ne kötüdür!” 3.Sure/Al-i İmran/187
 
Demek ki beyan etmek, gizlememek anlamına gelmekte, buna delil olarak bir başka ayet olan 2.Sure/bakara/159-160 daha da net olup konuyu iyice desteklemektedir.
 
“Şüphesiz ki; İndirdiğimiz açık ayetleri ve doğru yolu Kitapta insanlara ”açıklamamızdan” sonra gizleyenlere Allah lânet eder ve lânet ediciler de onlara lânet eder. Ancak tevbe edip kendini düzelten ve onları ”açıklayanlar” başka. Onların tevbesini kabul ederim. Ben tevbeleri kabul ederim, ikramım boldur.” 2.Sure/bakara/159-160)
 
Görüldüğü üzere, beyan etmek gizlememek anlamına gelmektedir ki zaten Rabbimiz Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’i kendisinin açıkladığının bir başka kanıtı 75.Sure/Kıyame/19 ayette bildirmektedir.
 
Sonra Kur’an’ı ”açıklamak” da yalnız bize düşer. 75.Sure/Kıyame/19
 
Alemlerin Rabbi Yüce Allah, kitabını açıklayıp tefsir etme görev ve yetkisini Resulü’ne dahi vermemiştir ki insanlar Allah’tan başkasına kul olmasınlar, nitekim 11.Sure/Hud/1-2 ayetlerinde deprem etkisi yaratan ayetlerle noktayı koymaktadır.
 
Bismillâhirrahmânirrahîm.
 
1. Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri önce sağlam kılınmış, sonra da ”detaylandırılıp açıklanmış” bir kitaptır. Ki, “Allah’tan başkasına kesinlikle kulluk etmeyiniz. Şüphesiz ben size Allah’tan gelen bir uyarıcıyım; bir müjdeciyim.” 11.Sure/Hud/1-2
 
Görüldüğü gibi Rabbimiz Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’i kendisinin açıklayıp tefsir etmek suretiyle apaçık olarak vahyettiğini bildirmektedir. Şüphesiz ki Allah doğru söyler.
 
“Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyenler ve ona karşılık biraz çıkar sağlayanlar var ya, onlar karınlarına sadece ateş doldururlar. Allah Kıyamet günü onlarla konuşmaz. Onları aklamaz. Onlara acı bir azap vardır.” 2.Sure/bakara/174

Yorum bırakın