YENİ BİR MEZHEB Mİ?

İslamın yoksulu, yetimi, zayıfı, mazlumu gözeten, destek, adalet ve genel barış üzerine kurulu iyilik ve güzelliklerini alıp, yüce yaratıcıya şükür ve acziyet ifade eden bireysel ibadetleri gereksiz görüp, “Allah’ın bizim ibadetlerimize ne ihtiyacı var” diyen yeni bir din anlayışı, yeni bir “mezhep” türedi.

İyi de kardeşim bu ibadetlere Allah’ın ihtiyacı olmadığını bilmeyen yok ki, bilakis; bu ibadetler insan ile yaratıcı arasında elektriksel bağ kuran, insanın kendi ihtiyacı olan, manevi mineral ve vitaminlerden oluşan ruhsal gıdalardır.

Bu ibadetlerin uygulanışı bazılarına zor geldiği bilinen bir gerçektir.Neden kılıf uydurmaya çalışıyorsunuz? Bu ibadetler bize ağır geliyor, nefsimize zor geliyor diyemiyor musunuz?

Türkiye’de, kendisini islamın temsilcisi zanneden alimlerin grubuna, son yıllarda iki kişi daha eklendi. Bu zatlar aynı zamanda, arap dil bilimcilerin, arap dili ve edebiyatının sözlüklerinde bile yer almayan arapçayla, Kur’an’ı anlama ve anlatma yarışına girdiler.

Buna bağlı olarak henüz ismi konulmamış,ileride ne olacağı belli olmayan , yeni bir mezheb de otomatik olarak oluşmaya başladı.Şimdilik iki imamı olan bu mezhebin mensupları,beyinlerini bu iki imama tamamen olmasa da kısmen teslim etmiş durumdadır.

Bu mezheb mensupları kendilerini Kur’an’cı olarak tanımlasalarda, en çok savundukları, İbrahim (A.S) bugüne kadar kılınmakta olan, abdest,günün 5 vakti de dahil, kıyamından rükusuna kadar,secdesinden namazda ne anılacağına kadar açıklayan Kur’an ayetleri olduğu halde, ”namaz” ı sonradan uydurma bir hurafe olduğu inancını benimsemeleridir.

Bu arkadaşlardan bazıları, bazen öyle haddi aşıyor,öyle gözleri dönüyor ki,hiçbir mezhebe tabi olmayan Kur’an talebelerine bile, namaz kılıyor diye tekfir ederek ”sünni müşrik”ifadesini bile kullanabiliyor.Kur’an ayetleri, hem maddi, hem de ruhsal bedeni terbiye edip sevimli hale getirdiğini bildiğimizden bu olayları endişeyle takip ediyoruz.

Yorum bırakın