Ne yazık ki, uydurma hadis rivayetleriyle beslenen mezhep öğretileri üzerine kurulu geleneksel din inancıyla yetişen çoğumuzun, dinle ilgili düşünce yapısı hadis rivayetleriyle şekillendiği için, geçmişinde Kur’an ile gerçek manada tanışmamış beyinleri, kendilerini ”dosdoğru yola” iletecek hidayetin tek kaynağı Kur’an-ı Kerim’i okumadan önce şartlandırmaktadır.

İblîs, Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de onları saptırmak için senin ”dosdoğru yolunun” üstüne oturacağım dedi. 7.Sure/Araf/16

Bu şartlanma, yukarıdaki ayette bahsi geçen iblisin Rabbine; Beni azdırmana karşılık senin ”dosdoğru yolunun” üstüne oturacağım, yani Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasına envayi çeşit vesveselerle, uydurulmuş rivayetlerden oluşan binlerce yaldızlı sözlerle, ”ne kadar selavat o kadar huri masallarıyla”  mani olacağını and içerek bildirmesinin bir tecellisidir.

Kendisinde hiç şüphe olmayan bu kitap, sakınanları ”dosdoğru yola” ileten bir hidayet kaynağıdır. 2.Sure/Bakara/2

Ve ne yazık ki, hadis meallerine şüpheyle bakmayan, geleneksel mezhep öğretilerini sorgulamayan ve hatta büyük bir taasubla savunan insanlar Kur’an okusa bile ancak, beynine geçmişte kazınıp bilinçaltına yerleşen hadis mealleri, geleneksel mezhep öğretileri, ilmihal bilgileri sınırında düşünebilmekte ve dolayısıyla ”dosdoğru yol” olan Kur’an-ı Kerim’in ilahi mucizelerini görememektedirler.

 

Yorum bırakın